22 Temmuz 2011 Cuma

Umuttur

“sen beni sevdikçe ey yar derdim artar daima”
çünkü beni sevsen de
güvenmezsin bana bilirim
ama artan her şeyle birlikte yanlışlık da artar
mesela her su gözyaşı olur
her dönem bir hazin geçiş
suya boşversem yanılsama
aya baksam bir bulut
sevgisizlikle birlikte yanlışlığın hükmü başlar

bir düşün kaç kişiyiz bildirilerde
şimdilik kaç paralığız hele akşam olunca
bunca sütsüzün kahrını çektik düşün ki
gene de soluğumuz
bir orman yangını sanılır oralarda buralarda
ezildik gerçi ama horlanamadık bunu hatırlarsın
mutlaka hatırlarsın bunu
tut ki enver bırakır tehdidini
ethem başlar

çünkü beni sevsen de bana güvenmezsin iyi bilirim
apoletim sırmasız hatta hiç yok
su içsem ağzımın kenarlarından dökerim
neyi hatırlatır benim sana uzak bir bakışım
bilirim
aslında mutsuz yaşayıp gidiyoruz
ölüme direnerek şimdilik
şimdilik alımlı bir başka mutluluklara özenerek
aşkımız ve mutfak rafları ve uçaklar üstüne korkumuz
bir yudum gelecek ve mutlu saatler üstüne korkumuz
ama birlikte biliyoruz: eğilecek bugünkü başlar

sev beni, alış bana
kimse ürkütemez bağlandığımız güzelliğin utkusunu
sev beni, bir dağ gölgesi kadar sev
şimdilik bırak musluğun sızmasını damın akmasını
bir tırnak gibi büyü domuz bir tırnak gibi
zorlayarak her bir yanı
çünkü biraz sonra umut başlar her günkü, başlar

aslında bir alıştırmadır umut
öbürlerinin azıcık nefes diye bağışladığı
-baharı beklemeye benzer-
hain ve olmayanadır çünkü
umutsuzluğu taşır yanında
oysa nasıl olsa gelecektir bahar denen tarih
önüne durulmaz mantığıyla doğanın
yeşilden olma birim
sudan gelme itmeyle

umut yoktur
kimse yoktur umut etmemeyi önleyecek
çünkü umut kaçınılmaz gelecektir
bütün gümbürtüsüyle
umut kaçınılmaz gerçektir çünkü
biri Asya’da biterken sözgelişi, Şili’de öbürkü başlar
turgut uyar

*****


Belki de yenilenmeli ağaçlar.
Boyalar devşirilmeli
mevsimin yapraklarından,
haşarı erguvandan.
Yepyeni fırçalar alınmalı çarşıdan,
insan eliyle germeli bezi tahtaya :
Herkes kendine görülmemiş
bir düş aramalı.

Sen, penceredeki suskun kadın :
Hayatımda ol, kal, öl, istiyorum.

enisBatur

16 Temmuz 2011 Cumartesi

Adsız Bir Çiçek


Rengini dünyaya ilk defa sunan
Adsız bir çiçek gibi parlıyorsa gözlerim
Sevgilim
Bana "sen bir şairsin" dediğin zaman.

Yalnız sana yazıyorum bu şiiri
İstersen bir şiir gibi okuma
Çünkü her yıl yeniden yazacağım onu
Soğuklar başlayınca havalanıp
Millerce yol katettikten sonra
Güneyi tadan bir kuşun sevinciyle.

Ve yazmış olacağım bir de
Her dönemde her çağda
Sevdanın kendine özgü diliyle

edipcansever

5 Temmuz 2011 Salı

Biz kusursuz günlerde....

Biz kusursuz günlerde durduk
ve indik arabamızdan.
Rüzgar izin saçlarını sıyırıp geçti.
Bu kadar basit.
Bir şey söylemek için döndüm*

4 Temmuz 2011 Pazartesi

Çırılçıplak


Küstahlığımı nezaketim götürdü
Sadece kendime bakakaldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Gizlenen insanların ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak
Selamımı tanıdıklar götürdü.
Saygı bekleyince alçaldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Kendini beğenmişler ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
Ağlamayı ölenler götürdü.
kendimi ölmez sanınca ufaldım,
kararsızlık bir an sürdü.
Ölülerle dirilerin arasında bir ben kaldım,
Çırılçıplak.
Sonsuzluğu ufuklar götürdü.
Yarattığım dünyaların içinde daraldım.
Kararsızlık bir an sürdü
Başlangıç ile bitiş ortasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
Aydınlığı bulutlar götürdü,
Yıldızlara doğru yol aldım.
Kararsızlık bir an sürdü.
Varanlar ile duranlar arasında ben kaldım,
Çırılçıplak.
özdemirasaf

1 Temmuz 2011 Cuma

ve sen.


Önceden söyleyebilecek bir sözüm yok... Söylenmesi gereken ne varsa söylemeye çalıştım. Bu benim gibi biri için çok kolay değil. Bir çırpıda anlatmaya çalıştım her şeyi. Durup düşünürsem anlatmaktan vazgeçebilirdim.
Bazı şeyleri, anlatmaktan ötürürü de pişman olacağımın farkındayım.
İnsan, duygularının apaçık bir biçimde başkalarınca bilinmesini istemez sonuçta.
Bir öykü kahramanı olmanın rahatlığına bırakıyorum kendimi...

Tarık TUFAN