9 Ağustos 2011 Salı

BAZEN


"kadıköy'de yürüyoruz biraz dedim denize doğru
yürüyelim yaa hep yukarı yürümeyelim dedim
döndük sonra
denize vardığımızda, biraz şeye doğru yukarı doğru
çıkalım dedim, park'a gittik, çay içtik, denize baktık

bazen dayanılmaz oluyor, kavurucu hatta

bazen mecbur oluyorsun
bazen insanları kendinden uzaklaştırıyor ki
bazen tamamen ihtiyaç olabiliyor
kendinden uzaklaştırma isteği

bazen kendinden uzaklaşma isteği

bazen gidiyorsun zaten

ama hep dönüyorsun

bazen ağlıyorsun bayaa
bazen ağlayamıyorsun bayaa bayaa

bazen içiyorsun

bazen acıbadem'den bir taksiye biniyorsun
falan yer diyorsun
taksiyi çekip iç'sen mi diyor taksi şöför'ü
sana engel olamıyorsun o kadar kötü ki
yüzüne bile bakmıyorsun

bazen zaten içmeye gidiyorsun
bazen çok ama çokk fazla içmek istiyorsun da içemiyorsun

bazen ölüyorsun

bazen ölmüyorsun

bazen tüm koşullar uygunken bile ölmüyorsun

bazen öldürüyorsun

bazen ölmek isteyipte ölemediğinde öldürüyorsun
o daha kolay geliyor

bazen yalan söylüyorsun
bazen ne kadar sık yalan söylüyorum diye düşünüyorsun
bazen bu yalan diye düşünüyorsun

bazen gülüyorsun çok fazla

bazen durduk yerde dans etmeye başlayan kadınlar
oluyor hayatında katlanamıyorsun

bazen katlanıyorsun

bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına ve ağlıyor

kadınlar hep ağlıyor

bazen bir kadın geliyor oturuyor karşına
en çok korktuğun şey bir kadının gözyaşıdır diyor

-kendi adına-

tamam deyip dönüp bakıyorsun geriye doğru vay canına diyorsun

bazen birisi geliyor karşına oturuyor eğer çok sevdiysen
diyor oysa ki bilmiyor çok sevmek te hep bir a'na ait

bazen bir kadın oturuyor tam karşına artık birşeyler
yapmak lazım diyor
sende kalkmam lazım diyorsun

nasıl anlatabilirsin ki
yaşlı bir kızılderili dışında herhangi birine
suyun suyun için de olduğunu"

Hiç yorum yok: