20 Aralık 2011 Salı

başlık yok.


O günahsız kadına, benim ilk taşı atan,
Parmakları doğrayan o şehlâ nigâh benim.
Suçluyum, bukağıya vurulmuş cinler kadar,
İnsanı yeryüzüne döndüren günah benim.

Sen kırılmış bir dalı, zeytin ağaçlarının,
Ben, Kura Vadisi’nde parçalanmış bir taşım,
Sustukça derinleşen kuyulardan gam çeker,
Efsunlu bir hayalle gezer talihsiz başım

Gidip de kaybolursan bir yalnızlık ilinde,
Bu ülkede sadece ismim kalır geriye
Ne hayal ülkem olur, ne hayal eden biri…
İmge olmaya hasret bir im kalır geriye.

Başı döner ebenin, tutunamaz oyuna,
Ben kaybeden çocuğun bahtıyla üzülürüm.
Kanlı bir ihtilalde can veren ağaçlara,
Nazire olsun diye ben ayakta ölürüm.

Mehmet Taştan

Hiç yorum yok: