17 Mayıs 2012 Perşembe

Lâl, gül, döl



've damarımda akan toprak'

bir sırrı vaktinden önce saklayıvermişim
cümle coğrafya ve dahi dağları sıkıntı basmış.
ben artık sürekli hançerlenirim
iki tiren öpüştü mü kondüktör yanar?

ah sen bana bakma tiyatrolarımı taşra tertibler
benim anlattıklarımla biraz heterodoks kaçabilir sevgilim
yani hükmetsene aksine ki, bir bin yıl sırtımızda paklanmayacak
ve allah'ın isa isminde bir sevgilisi yok!

evet bugünlerde biraz siyaset ehli çocuklar olduk
mesela bundan böyle senin adın petrus olsun sevgilim
ki bir ağaca teşekkür etmek için davranıyorum da bazen
oluk oluk pantolonlar devriliyor kanatlarıma

ve şimdi ben sevgilim
sana beyaz renginde değişik çoraplar temizliyorum ağlayarak.
ve lâl ve gül ve döl, 've damarımda akan toprak'
ve sonra eczama saplanan o tersinden lunapark 
o kült, o hırkalar...

ah nasıl da lezzetli asalar birikiyor kirpiklerimde
ve kooperatifler boyu gül koklayan beynelmilel varakalar!

gidişini başka türlü açıklayamıyorum...

AH MUHSİN ÜNLÜ

Hiç yorum yok: